Büyük Türk Tarihi
Online Tarih Dergisi

OSMANLI'YI YIKAN ŞEYHÜLİSLAM



Herşey 30 Aralık 1491 yılında başladı.Bu tarih "Ebū s-Su'ūd" efendinin İskilip te doğduğu yıldı.Hayatta bulunduğu dönem Osmanlı'nın en parlak dönemiydi.O güçlendikçe imparatorluk her alanda bir çöküş sürecine girdi.

"Ebū s-Su'ūd" Hayatta iken padişahlar tarafından büyük bir saygı görmüştür.Çünkü verdiği fetvalar Hanedanın çıkarlarına hizmet etmekteydi....

Ebū s-Su'ūd' un döneminde İmparatorluk en güçlü dönemlerinden birini yaşıyorsada Hanedan Anadolu'da tam bir hakimiyet kuramamıştı.Bölgede İran'nın tahrikleriyle sürekli isyanlar çıkmaktaydı.

Bu dönemde verdiği fetvalar yobazlığın İslam'ın yerini almasında etkili olmuştur.Verdiği fetvalardan birinde "Alevilerin, canları, malları, namusları size helaldir" diyordu.Oysaki bu fetvanın İslamiyet'le alakası yoktu.Dinimiz ''Bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir.''derken bir kişi nasıl olurda din adına katliam fetvası verebilir.En dikkat çeken fetvalarından biriside kızılbaş kadınlarının ırzına geçilebileceğini söylediği fetvadır.Verdiği çoğu fetva Hanedanın yaptığı iyi kötü herşeyi dini çerçeveye oturtan fetvalardı.

Ebū s-Su'ūd'un verdiği bir fetvaya göre ise Yunus Emre'nin şiirlerini okuyan kişilerin öldürülmesi gerekmekteydi.Onun anlayışına göre Yunus Emre kafirdi.(Birileri günümüzde onun fetvalarına uyarsa vay halimize.)

Verdiği fetvalar kadar önemli olan Ebū s-Su'ūd 'un çıkarttığı kanunlardır.1574 te Çıkarttığı bir kanuna göre üst sınıf kadı müderrislerin müftülerin atama yetkisi Şeyülislamın görev alanına giriyordu daha önceden bu atamaları sadrazam yapmaktaydı.Bu kanunla beraber Osmanlının tüm dini kurumları Ebū s-Su'ūd' a yani yobazlara teslim edilmiş oluyordu.Artık İslam onların kurallarıyla öğretilecekti..Akli bilimlerin medereselerden kaldırılmasıda Ebū s-Su'ūd' un önemli uygulamalarından birisidir.

Artık bir fetva ile padişahların(İslam Halifesi) tahttan indirilebildiği bir dönem başlamıştı.Bu dönemle birlikte her çıkan ayaklanmada şeyhulislamların tutumu önemli bir hal almıştı. Artık rüşvet verenler şeyhülislama bir fetva yazdırabileceklerdi.

Bu dönemden sonra şeyhulislamlar İslam halifesinen daha güçlü bir konuma erişmiştir.Bu tarihten sonra şeyhülislamların verdiği dinle alakası olmayan fetvalar bir çok padişahın(İslam halfesi) katledilmesini sağlamıştır."Ebū s-Su'ūd'un getirdiği sistem sayesinde 30 Mayıs 1876- Tarihinde bir mason İslam halifesi olabilmiştir.

En önemli sonuç ise Akıl ve Bilime verdiği önem sayesinde 3 kıtaya hükmeden Osmanlının, Ebū s-Su'ūd'ün sistemi sayesinde aklı ve bilmi terk ederek gerileme dönemine girmesidir.Fetvalardan da anlaşılabileceği üzere Osmanlı onun dönemiyle birlikte İslam'dan uzaklaşıp yobazlaşmıştır.

Ebū s-Su'ūd" bu icraatlerini kasıtlımı yaptı bilmiyoruz lakin "Ebū s-Su'ūd"'un Kanuni tarafından desteklendiğini biliyoruz.Bu desteğe karşın "Ebū s-Su'ūd"' getirdiği sistemin açık yönlerini kullanan şeyhülislamların hanedana ve devlete büyük zararlar verdiğini biliyoruz.Hayatta iken çevresinden büyük saygı görmüş bir çok ilmi eser yazmıştır.Onun sisteminin ileride türk düşmanı din adamları ve türk düşmanı bir dini kesim yarattığını biliyoruz.


Sonuç olarak İslamiyet'i yanlış yorumlayan bir insan olduğu ortada Aleviler üzerine verdiği fetvalar üzerinde durulması gerekmektedir.Çünkü o dönemde Osmanlı içerisinde çok farklı dinler yaşamaktaydı.Neden Hristiyanlar Yahudiler değilde kendini müslüman olarak tanımlayan ama dini yanlış yorumlayan öz türk olan alevileri hedef aldı.

Günümüzde Ebū s-Su'ūd' bazı çevreler tarafından evliya gibi görülmektedir.Tüm fetvalarına karşın neden resmi tarih tartışmalarında onun ismi hiç anılmamaktadır?Cumhuriyet tarihimizin her ayrıntısını sorgulayanların neden Ebū s-Su'ūd un fetvalarını köşe yazılarında yazmadığı üzerinde durulması gereken bir konudur.

http://www.facebook.com/buyukturktarihi

YAZAN: BÜYÜK TÜRK TARİHİ SAYFA YÖNETİCİSİ)
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol