Gemilerin Arzulamadığı
Büyük Selçuklu Sultan’ı Tuğrul Bey,Abbasi halifesi Kaim Bi-Emirillah’ın(1031-1075) kızı Seyyide’yle evlenmeye talib oldu.Veziri Amüd’ül Mülk’ü halifeye gönderdi.Halife bundan rahatsız oldu ve :«Daha önce böyle bir adet câri(geçerli) olmamıştı» dedi. Ama bu işten kurtulmak istercesine çok miktarda eşya çeyiz talebinde bulundu. Mesela Tuğrul Bey’in ölen karısına ait Vasıt şehrindeki bir çok ikta arazilerinin, üçyüz bin dinarın verilmesini ve Sultan Tuğrul Beyin Bağdat’ta sürekli ikamet etmesini, oradan bir gün dahi ayrılmamasını şart koştu. Bu şartların bir kısmı üzerinde ittifak edildi. Sultan Tuğrul Bey de kardeşi Davud’un kızı ve halifenin eşi Aslan Hatun ile halifeye 100.000 dinar, çok miktarda altın ve gümüş kaplar, cariyeler düğünde davetlilerin üzerine serpilmek amacıyla para ve mücevherler, 1.200 tane cevahir, 700 parça cevher gönderdi. Mücevher parçalarından her biri bir ilâ üç miskal ağırlığındaydı. Sultan Tuğrul Bey, daha başka bir çok şeyler de gönderdi. Ancak şartların bazısına uyulmadığı gerekçesiyle halife, kızını vermeye yanaşmadı. Vezir Amidü’l-Mülk halifeye öfkelendi. Aralarında uzun tartışmalar devam etti. Halife kızını vermek istemediğinde Amidü’l-Mülk el-Kündürî’ye şu mısrayı okumuştu:
-«Kişi her arzuladığı şeyi ele geçiremez.»
Vezir Amidü’l-Mülk el-Kündürî de ona bir şairin şu mısrasıyla cevap verdi:
«Rüzgarlar gemilerin arzulamadığı istikametlerde eserler.» Onun bu cevabı karşısında halife susmuş ve başını önüne eğmişti.