Büyük Türk Tarihi
Online Tarih Dergisi

Büyük Kaçğun



Uzun Çarşılı, Osmanlı Tarihi Cilt 1, S. 182

16 yüzyılın başlarından kısa süreli duraklamalarla 17. yüzyılın sonlarına dek süren Anadolu’da Osmanlı İmparatorluğuna karşı yapılan ayaklanmaların bastırılmasında, devlet güçlerinin ayaklanmalara katılanların yanında, onların yakınlarının, dahası bu olaylarla hiç de ilgisi olmayan insanların işkence görmesi, haksız yere ölü...me gönderilmesi sonucu, kimi vatandaşların kitleler halinde dağlara, ormanlara, İmparatorluk güçlerinin ulaşamayacağı yerlere, ya da İrana kaçmalarına tarihimizde “Büyük Kaçğun” (Büyük Kaçış) denmektedir.

Ayaklanmaların başka etmenlere de bağlı olabileceği gerçeğini göz ardı etmeden asıl nedenin İmparatorluğun Türk ve Müslüman olan, fakat değişik mezheplere mensup vatandaşlara karşı tutumu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bilindiği gibi Osmanlı İmparatorluğu, her açıdan olduğu gibi, dini açıdan da toprakları üzerinde yaşayan uluslara ve değişik dinlere tolerans göstermiştir. Fakat ne yazıktır ki, Anadolu toprakları üzerinde yaşayan Ermenilere, Rumlara, Hiristiyalara, Yahudilere gösterilen bu tolerans, aynı mezhepten olan Türklerden esirgenmiştir (1)

Bu nedenledir ki, 16. yüzyılın ilk yarısında, diğer uluslar ve İslam dışı dinlere inananlar İmparatorluğun tanıdığı tolerans nedeni ile huzur içinde yaşarken, Türk ve Müslüman vatandaşlar, baskı, ekonomik zorluklar ve uğranılan haksızlıklar nedeni zaman zaman ayaklanmışlardır. Bu ayaklanmaların bastırılmasında öldürülen yüzbinlerce insanın birçoğu, daha önce de belirttiğimiz gibi suçsuzdu. Osmanlı’nın Türk’e bakışını, suçsuz ölüme götürülenlerin yakarmaları karşısında “vurun şu Türk’ün başını, söyletmeyin”, diyen Osmanlı askerinin ifadesinde görmekteyiz.

Bu tarihsel saptamayı yaptıktan sonra, Türkiye’nin en büyük ailelerinden biri, belki de en büyüğü, (bir hesaplamaya göre 250.000) Ekşioğlu Ailesinin büyük dedesi İbrahim Ağa’nın serüvenine bakalım: İbrahim Ağa 17. Yüzyılın sonlarında Rize’nin Kura-i Saba -(yedi köy anlamına gelir. Şimdiki adı İkizdere dir.) denilen beldenin Koylav (şimdiki adı Bayırköy) köyüne gelip yerleştiğini biliyoruz. Oraya yerleşme esnasında komşu köylerin ağaları ile olan ilişkileri, evini nasıl yaptığı, kaç çocuğu olduğu, torunlarının sayısı ve benzeri herşeyin bilinmesine karşın, İbrahim Ağa’nın bu sarp yöreye neden ve nereden geldiği bilinmemektedir.

Tarihi “Büyük Kaçgun” olayının geçtiği dönemin, İbrahim Ağa’nın Koylav’a yerleşmesiyle aynı döneme rastladığına bakarak, İbrahim Ağa’nın ayaklanmalara katılan, katılmamışsa bile bir biçimde bu ayaklanmalarla bağlantısı olan ya da son seçenek olarak suçsuzluğunu İmparatorluk güçlerine kanıtlayamayacağı endişesini taşıyan bir göçmen olduğu kanısına varabiliriz. İbrahim Ağa’nın hiç de yaşamaya elverişli bir yer olmayan ormanlık, ıssız, keçilerin bile yürümekte zorlandığı bu dik yamacı neden mesken tuttuğu sorusunu başka bir biçimde yanıtlamak neredeyse olanaksız gibidir.

Kendisi, tüm çocukları ve Koylav’daki yaşamı hakkında pek çok bilgiye sahip olmamıza karşın, Koylav öncesi geçmişi ile ilgili hiçbir bilginin bugünkü kuşaklara ulaşmaması, İbrahim Ağa’nın geçmişini gizlemek ve kendisini unutturmak için bilinçli olarak bu konularda konuşmadığı düşüncesini güçlendirmektedir. Bu “geçmişini gizleme” gerekliliği de yukarıda belittiğimiz endişelerden kaynaklanmış olabilir.

İbrahim Ağa’nın nereden geldiği konusunu irdelerken de, “Büyük Kaçğun” a neden olan ayaklanmaların nerelerde yapıldığına bakmak gerekecektir. Ayaklanmaların çıktığı yerleşim birimleri, örneğin Aydın, Saruhan, Silifke, Karaman, Halep v.b. İbrahim Ağa’nın asıl vatanı olabilir. Özellikle, bastırıldıktan sonra bile 12.000 kişinin yok yere öldürüldüğü Halep Valisi Kara Hasan Paşa’nın ayaklanması, hem suçsuz halkın uğradığı zulmün ağırlığı ve hem de zaman açısından (17. yüzyılın sonları) İbrahim Ağa’nın göçe zorlanma nedeni olabileceğini akla getirmektedir.

Öyleyse Ekşioğullarının büyük dedesi İbrahim Ağa, büyük bir olasılıkla “Büyük Kaçğun” kurbanlarından biridir.

(1) Selanik Baş Piskoposu Gregory Palamas’ın yazıları


Uzun Çarşılı, Osmanlı Tarihi Cilt 1, S. 182
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol